Kendini bilmez, suç dosyası kabarık, cinayet işlemiş, hırsızlık yapmış, insanları tehdit etmiş bir kişinin elini kolunu sallayarak, bir siyasi partinin genel başkanına yaklaşması ve vurması kabul edilemez.

 Ana muhalefet partisi liderinin bir adım yakınına giren saldırgana kimlerin yol verdiği, yardım ettiği, işbirliği yaptığı ortaya çıkarılmalıdır.

Hangi partiden olursa olsun bir siyasetçiye yapılacak saldırı, kimseyi yıldırmayacaktır. Tehditle, saldırıyla, suikastle kimseyi korkutamazsınız. 

GÜVENLİK AÇIĞI

Bir caninin, kendi çocuklarını öldüren bir katilin, çok rahat bir şekilde CHP liderine saldırısı, polis adına kabul edilemez, bir güvenlik açığıdır.

Aynı partinin yöneticilerine yapılan böyle çirkin saldırılar, öncelikle çok büyük bir güvenlik açığı olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı. Yakın koruma ekibindeki polislerin eğitimi konusunda ciddi sorunlar olduğu kuşkusu ortaya çıktı. 

 Özgür Özel'in, saldırı sonrası söylediği, "kimseye kırgınlığım, kızgınlığım yok" sözü Türkiye'nin barış ortamı için çok değerlidir. "Telef" sözüne ilişkin Özel'in şu barışçıl sözleri çok anlamlıdır: 

SİYASİ ORTAM SERT

"Bundan sonra telef meselesi üzerine söyleyeceğim bir şey yok. Cumhurbaşkanının açtığı telefon, o açıdan bir değer taşıyor. Ben, geçmiş olsun telefonunu kale alıp telef sözünün de kendi şahsımda, bütün muhalif siyaset yapan insanlar için geri alındığını düşünüyorum."

Son dönemde siyasi ortamın sertleşmesi, gerginlik yaşanması, nefret dilinin günlük yaşamın bir parçası gibi kabul edilmesi terk edilmelidir.

Bu olay hepimize ders olmalıdır. Bu saldırı barış dili kullanan bir lidere yapılan saldırıdır.

Alçak bir suikast girişiminin cevap arayan tüm sorularının yanıtlanması gerekmektedir. 

Türk toplumu huzur ve sakinlik arıyor.